ZEYTİNLİKLER ÜLKEMİZİN HAZİNELERİDİR
Daha önceki yazılarımızda belirtildiği üzere ülkemizin zeytinlikleri bizlerin sonsuzluğa kadar sürecek olan tükenmek bilmeyen hazineleridir. Ülkemizin madenleri de hiç şüphe yok ki bu ülkenin hazineleridir. Madenler bir defa çıkarılır, değerlendirilir ve kullanılır. Zeytinlikler ise her yıl kendini yenileyen ve binlerce yıl bitmek tükenmek bilmeyen hazinelerdir.Ülkemizin zeytinlikleri ise çoğaltılmalı, geçmiş yazılarımızda olduğu gibi her yıl milyonlarca zeytin ağacı dikilmeli ve zeytinlikler korunduğu gibi, her ölen ve her doğan kişi için hatıra olarak zeytin ağaçları yetiştirilmelidir. Madenlerimiz daha çok ülkemizin zeytin ağaçları olmayan kısımlarında işlenmelidir. Dünya ‘nın en değerli hazinelerinden olan bor madenleri mutlaka değerlendirilmelidir. Altın yatakları da ve diğer madenler de mutlaka değerlendirilmelidir.
Ülkemizin en yüksek yargı mercii olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ‘nun bu günlerde vermiş olduğu karara saygı gösterilmelidir.
“Danıştayımız: hiçbir tesisin zeytinliklere 3 kilometreden yakın olamayacağına dair bir karara imza atmıştır. Karar özeti şu şekildedir.
Manisa ‘nın Yırca köyünde termik santral yapımı için binlerce zeytin ağacının kesilmesi ve bölge halkının direnişiyle gündeme gelen zeytinlik alanların korunması için Danıştay emsal bir karara imza attı.
Danıştayın kararında şu ifadeler yer aldı: “Zeytinlik alanlarda yürütülecek tüm faaliyetlere ilişkin olarak öncelikle dikkate alınacak düzenleme, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun hükümleridir. Bu kanun hükümleri (md. 20) gereğince, zeytinlik sahalarında bu sahalara 3 kilometre mesafe içinde, gerekli tedbirler alınmış olsa bile, zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri hariç (ki bu işletmeler için bile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın izni gerekirken) kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran ya da sayılan olumsuz sonuçlara yol açma ihtimali bulunan tesisler yapılamaz ve işletilemez. Zeytinliklerle kaplı maden arama sahalarında ve zeytinlik alanlarına çok yakın maden işletmesinde zeytinliklere zarar vermeden, toz ve duman çıkarmadan faaliyette bulunulması, hayatın olağan akışına aykırıdır”
Danıştay ülkemizin en yüksek idare mahkemesi olup tüm yürütme merciileri Danıştay kararına uymak zorundadır. Anayasamızın emredici hükümlerine göre Danıştayımızın vermiş olduğu bu karara her kurum, her kuruluş ve tüm yöneticiler uymak zorundadır. Danıştay kararına uyulmamasının sonuçları ise Türk Ceza Kanununa göre görevi kötüye kullanma şeklinde bir durum yaratmaktadır. Altın madenlerini ve diğer madenleri zeytinliklerin bulunduğu yörelerde aramak yerine ülkemizin başka yerlerinde, örneğin: İç Anadolu ‘da, Karadeniz ‘de, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu ‘da aramak mümkündür.
Avukat Fazıl ÖZUĞUR
Türk Hukuk Kurumu Üyesi