TÜRK HUKUK KURUMU
Association des Juristes Turcs.Turkish Law Association. Der Verein des Turkischen Rechts
Yargının Hızlandırılması Ve İş Yükünün Azaltılması Amacıyla Hazırlanan Kanun Tasarısı Hakkında Türk Hukuk Kurumu Yönetim Kurulu’nun Görüşü:
Tasarının genel gerekçesinde tasarıya konu suç ve kabahatlerle ilgili istatistikî bilgiler yer
almamıştır. Bu itibarla bu düzenlemelerin mahkemelerin iş yükünü ne ölçüde azaltacağı tam
olarak kestirilememekle birlikte; getirilen bazı hükümlerin yerinde olduğu görüşüne varılmış,
bazı hükümlerde ise isabet görülmemiştir. Maddeler tek tek ele alındığında;
1. Tasarının 1. maddesinde yer alan askerlik bakayaları ve yoklama kaçaklarına verilecek
idari para cezaları yüksek olup bunların indirilmesi gerekir. Ayrıca idari para cezasının, askeri
savcıların evrak üzerinden ilgilinin savunmasının alınmasından sonra takdir edilmesi de daha
doğru olur.
2. Tasarının 3. maddesi ile İ.İ.K.nun 354. maddesi değiştirilmektedir. Bu değişiklik icra
mahkemelerinde iş yükünü hafifletecek, ancak brüt asgari ücretin altında kalan takiplerin
sonuçsuz kalmasına da neden olacaktır. Bu tip icra takiplerinde alacaklıların dar gelirli olduğu
dikkate alınarak onlar aleyhine sonuç doğuracak olan bu maddenin tasarıdan çıkarılması
uygun olacaktır.
3. Tasarının 5. maddesinde Pasaport Kanunun 34. maddesinde değişiklik yapılmaktadır.
Maddenin son cümlesinde “Bu gibilerden yabancı olanlar sınır dışı edilir” ifadesi yer almakta
ancak yabancılar sınır dışı edilirken para cezası alınıp alınmayacağı tasarı metninden
anlaşılmamaktadır. Bu husus açıklığa kavuşturularak; para cezası alınacak ise “para cezası
alındıktan sonra” ifadesinin, alınmayacak ise o zaman da “para cezası alınmadan” ifadesinin
maddenin son cümlesine eklenmesi gerekir.
4. Tasarının 7. maddesi ile Pasaport Kanunun 38. maddesi değiştirilmektedir. Maddede para
cezasını kolluk birim amirinin vereceği belirtilmiş, 34. maddeye göre sınır dışı kararını kimin
vereceği ise belirtilmemiştir. Maddeye bu konuda da açıklık getirilmesi gerekmektedir.
5. Tasarının 9. maddesinde hukuk davalarında temyiz harçları artırılırken ceza davalarında
itiraz ve temyiz, harca tabi kılınmıştır.
Tasarının genel gerekçesinde de açıklandığı üzere Anayasanın 141. maddesine göre
“Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevi”dir.
İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmenin 6. maddesinde de,
TÜRK HUKUK KURUMU
Association des Juristes Turcs.Turkish Law Association. Der Turkische Juristenverein
Kurumumuz, Bakanlar Kurulu’nun
20.3.1939 gün, 2/10603 sayılı onayı ile
Kamu Yararına Çalışan Dernek’tir.
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Konferans Salonu: Adakale Sokak 28/A Yenişehir/ANKARA . Yönetim: Adakale sokak 28/3 Yenişehir/ANKARA’ Tel: (312) 4312690 – Belgegeçer: (312) 430 65 55
herkesin bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının “makul süre içinde”
görülmesini isteme hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.
Tasarıda özellikle ceza davalarında itiraz ve temyizin harca tabi tutulması, Tasarının genel
gerekçesine ve genel gerekçede anılan Anayasa Maddesi ile sözleşmenin 6. maddesine
aykırıdır. Bu itibarla idari yaptırımlarda ve ceza davalarında itiraz ve temyizin harca tabi
olmaması gerekir.
6. Tasarının 11. maddesinde; sulh hukuk mahkemelerinin Medeni Kanun’dan doğan yetkileri
saklı kalmakla birlikte, terk eden eşin ortak konuta daveti ve mirasçılık belgesi düzenlenmesi
yetkisi noterlere verilmektedir. Bu yetkinin sadece noterlere verilmesi yerinde olmayıp
avukatlara da tanınması gerekir. Bilindiği gibi terk eden eşin ortak konuta davetini takiben
açılacak terk nedeniyle boşanma davasında, davetin yasaya uygun düzenlenip düzenlenmediği
hususu yargı denetimine tabidir. Bu davetin yasaya uygun yapılması davanın ön şartı olup,
davayı takip edecek olan avukata da davet yapma konusunda yetki tanınması gerekir.
Mirasçılık belgesi ise kesin hüküm niteliğinde olmayıp M.K.’nun 598/3 maddesi uyarınca her
zaman geçersizliği ileri sürülebilen bir belgedir. Ayrıca mirasçılık belgesine dayalı olarak
açılacak davalarda mirasçılık belgesinin de yasaya uygunluğu yine yargı denetimine tabi
olacaktır.
7. Tasarının 12. maddesi ile 2575 sayılı Danıştay Kanunun 24. maddesi değiştirilip,
bakanlıkların sadece ülke genelinde uygulanacak düzenleyici işlemleri için Danıştay’da dava
açılması kabul edilmektedir. Bu hükümle bakanlıkların bölgesel ya da limanlarda olduğu gibi
yerel düzenleyici işlemleri için Danıştay’da dava açılamayacaktır. Bu da düzenleyici
işlemlerin yargısal denetimi açısından farklılıklara neden olacaktır. Bu nedenle bu değişikliğin
tasarıdan çıkarılması gerektiği düşünülmelidir.
8. Tasarının 11.maddesi hakkındaki değerlendirmenin kabul edilmesi halinde tasarının
16.maddesinin de buna göre yeniden düzenlenmesi gerekir.
9. Tasarının 20 nci, 21 nci ve 22 nci maddelerinde para cezalarının temyiz sınırının üç bin
liraya çıkarılması da hem ekonomik değer itibariyle hem de cezalara karşı yargısal denetim
yolunun kapatılması nedeniyle isabetli olmamıştır. Her türlü cezanın -para cezası da olsayargısal
denetime açık olması hukuk devleti ilkesinin gereğidir.