Kurumumuz Üyesi Prof Dr. Hikmet Sami Türk’ün yazılı açıklaması :
12 01 2021
“Dünyada başkanlık sistemiyle işleyen demokrasinin beşiği olarak gösterilen ABD’de böyle bir olayın yaşanması şaşırtıcıdır. Demokratik bir yarış niteliğindeki her seçimin bir kazananı ve en az bir kaybedeni vardır. Seçimde aday olanların her iki sonucu da olgunlukla karşılaması, kaybeden adayın kazanan adayı kutlaması gerekir. Başkan Trumpise, seçimde kaybetmeyi bir türlü içine sindiremedi. Hiçbir kanıtı olmadığı hâlde oylarının çalındığı, seçime hile karıştırıldığı iddiasıyla mahkemelere yaptığı bütün başvurular reddedildiği hâlde bu tutumunu ısrarla sürdürdü. 6 Ocak 2021 günü taraftarı olan bir güruhun birleşik toplantı hâlindeki Kongre’yi basması, ABD tarihinde daha önce benzeri yaşanmamış, ibret verici bir terör olayıdır. Trump’ın tahrik edici konuşmasıyla baskını tetikleyici turumu, cezaî sorumluluğuna yol açabilir. Bu tutumu nedeniyle görevi devredeceği 20 Ocak 2021’den önce azline yönelik bir suçlama (impeachment) ile karşı karşıya kalması da, gözden uzak tutulmayacak bir olasılıktır. Her durumda kendi siyasî geleceğini kendisi yok etmiştir.
Bu olay dolayısıyla karşılaştırma için Türkiye’de 71 yıl önce serbest seçimle iktidar değişikliğini anımsamakta yarar var. 14 Mayıs 1950 günü yapılan milletvekili genel seçimini başında Celâl Bayar bulunan Demokrat Parti (DP), seçimde uygulanan iller itibariye çoğunluk sisteminin bir sonucu olarak milletvekili sayısı itibariyle açık farkla kazanmış; böylece ilk Cumhurbaşkanı ve ilk Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün 2. Genel Başkan olarak başında bulunduğu CHP’nin 27 yıllık iktidarı ve İnönü’nün 12 yıllık Cumhurbaşkanlığı sona ermiştir. Türkiye’de ilk kez yargı yönetim ve denetimi altında yapılan bu seçim, tarihe bir ‘ak devrim’ olarak geçmiştir.
Soyadını 100 yıl önceki I. ve II. İnönüsavaşlarında kazandığı zaferlerden alan, 14 Mayıs 1950 seçimini kaybeden CHP’nin Genel Başkanı İnönü, bu seçim için ‘En büyük yenilgim, en büyük zaferimdir.’ demişti. Çünkü 19 Mayıs 1945 Gençlik ve Spor Bayramında yaptığı konuşma ile Türkiye’de çok partili hayata geçişin işaretini veren, 1 Kasım 1945 günü TBMM’nin yeni yasama yılını açış konuşmasında bunu bir kez daha belirten İnönü’nün gözünde bu sonuç, çok partili demokratik rejimin zaferiydi. Örnek alınması gereken tutum budur.
Ekleyelim ki, 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Başbakanı olan İsmet Paşa (İnönü), 1961’de Türkiye’nin ilk koalisyon hükümeti olan CHP-AP (Adalet Partisi) Hükümetinin de Başbakanı olmuştur.”
(8.1.2020)