Ana SayfaArşivMakalelerSEÇİM SONUCUNU TANIMAMAK

SEÇİM SONUCUNU TANIMAMAK

                                                                   Prof. Dr. Türk:
“31 Mart 2024 günü Türk milleti, Cumhuriyetin anlamına uygun bir olgunlukla büyükşehir belediye başkanlarını, belediye başkanlarını, belediye ve il genel meclisleri üyelerini, köy ve mahalle muhtarlarını, köy ihtiyar meclisleri ile mahalle ihtiyar heyetlerini seçmiştir. Hiçbir ilçe ve il seçim kurulunca hiçbir seçim çevresinde Milletimizin iradesine, Anayasa ve kanunlara aykırı olarak seçim sonucuna gölge düşürecek bir yanlış yapılmayacağına, yapılırsa il seçim kurulu kararına itiraz üzerine Yüksek Seçim Kurulu tarafından doğru kararın verileceğine inanmak istiyoruz.”
Van İl Seçim Kurulu, 31 Mart 2024 günü yapılan yerel genel seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini geçerli oyların % 55.48’ini oluşturan 220.919 oyla kazanan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) adayı Abdullah Zeydan’ın seçilme yeterliği olmadığına, o nedenle tutanağın 108.802 oyla ikinci olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) adayı Abdullah Arvas’a verilmesine oyçokluğuyla karar verdi.
Bu konuda eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk yazılı bir değerlendirme yaptı:
“Anayasa’mızın 67. maddesine göre ‘Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme … hakkına sahiptir.
Seçimler … serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. …’ (f. I-II).
127. maddeye göre ‘Mahallî idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır.’ (f. III).
Yerel yönetimler seçimleri, 2972 sayılı Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun’la düzenlenmiştir. Bu Kanun’un 9. maddesine göre ‘2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11 inci maddesinde belirtilen sakıncaları taşımamak kaydıyla, on sekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı belediye başkanlığına … seçilebilir.’ 2972 sayılı Kanun’un ‘Adaylık’ kenar başlıklı 10. maddesine göre ‘Anayasa ve kanunlarda yazılı şartlara uygun olarak seçilme yeterliğine sahip olan her vatandaş, bir siyasî parti listesinden veya bağımsız olarak. … belediye başkanlığına … adaylığını koyabilir.’ (f. I) ‘Siyasî partilerin aday listelerini vermeleri’ kenar başlıklı 12. maddeye göre ilçe ve il seçim kurulları, ‘geçici adayları mahallinde alışılmış usullerle ilân ederler.’ (f. II, IV). İzleyen iki gün içinde ‘Adaylara karşı itiraz’, iki gün içinde ‘Adayların incelenmesi’ 14. ve 15. maddelerde düzenlenmiştir. İtirazlar, ilçe ve il seçim kurullarınca incelenip karara bağlandıktan, böylece 16. maddeye göre adaylıklar kesinleştikten sonra ‘ilçe seçim kurulları bütün adayları oy verme gününden önceki 20 nci gün ilân eder.’
‘Belediye başkanlıklarına seçilenlerin tespiti’ kenar başlıklı 22. madde uyarınca ‘Sandık kurullarınca gönderilen belediye başkanı seçimlerine ilişkin tutanaklar ilçe seçim kurulu tarafından birleştirilerek en çok oy alan aday, başkanlığa seçilmiş olur.
Büyükşehir belediye başkanı seçimlerine ilişkin ilçe birleştirme tutanakları ilçelerden il seçim kuruluna gönderilir. İl seçim kurulu tarafından bu tutanaklar birleştirilerek en çok oy alan aday, büyükşehir belediye başkanlığına seçilmiş olur.’
Ana çizgileriyle kısaca özetlenen 2972 sayılı Kanun hükümlerine göre, seçmenlerin oy verdikleri adayların hepsi, belirli süreler içinde varsa itiraz ve inceleme aşamalarından geçmiş, seçilme yeterlikleri ilçe ve il seçim kurullarınca incelenmiş ve adaylıklarına engel bir durumu görülmemiş insanlardır. Sandıklar açıldıktan, verilen oyların sayım ve dökümüne göre seçimi kazanan adaylar belli olduktan sonra yapılan itirazın bir anlamı yoktur.
Seçimi kazanan her adaya tutanağı verilmelidir. Bu yapılmadığı takdirde demokratik rejimin temelindeki seçme ve seçilme hakkı çiğnenmiş olur.
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un ‘Kurul başkan ve üyelerinin seçim işlerini bozması’ kenar başlıklı 163. maddesine göre; seçim kurulları başkan ve üyeleri, ‘seçim neticelerini ilân etmezler, tutanağı asmazlar veya kanunen vermeye mecbur oldukları tutanak suretlerini vermezlerse’, ‘iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.’ Seçim işlerini genelde büyük bir başarıyla yürüten ilçe ve il seçim kurullarımızdan hiçbirinin seçimi kazanmış bir adayı kazanmamış saymak veya tersini yapmak gibi suç oluşturacak bir haksızlık yapması beklenemez.
298 sayılı Kanun’un 130. maddesinin 6. bendine göre, il seçim kurullarının ‘Seçilme yeterliğine veya kendilerine tutanak verilenlerin, seçilmediğine veya seçim sonucuna tesir edecek olaylara karşı, seçilenlere verilecek tutanağın düzenlenmesinden sonraki üçüncü gün saat 17.00’ye kadar 110. maddede yazılı kimseler (seçme yeterliğine sahip yurttaşlar, siyasî partiler veya bunların tüzüklerine göre kuruluş kademelerinin başkanları veya vekilleri, müşahitler, adaylar ve milletvekilleri) tarafından doğrudan doğruya veya il seçim kurulları vasıtasıyla Yüksek Seçim Kuruluna itiraz edilebilir.’ 132. maddenin IV. fıkrasına göre ‘Kurul kararları kesindir. Aleyhine hiçbir mercie ve kanun yoluna başvurulamaz.’
31 Mart 2024 günü Türk Milleti, Cumhuriyetin anlamına uygun bir olgunlukla büyükşehir belediye başkanlarını, belediye başkanlarını, belediye ve il genel meclisleri üyelerini, köy ve mahalle muhtarlarını, köy ihtiyar meclisleri ile mahalle ihtiyar heyetlerini seçmiştir. Hiçbir ilçe ve il seçim kurulunca hiçbir seçim çevresinde Milletimizin iradesine, Anayasa ve kanunlara aykırı olarak seçim sonucuna gölge düşürecek bir yanlış yapılmayacağına, yapılırsa il seçim kurulu kararına itiraz üzerine Yüksek Seçim Kurulu tarafından doğru kararın verileceğine inanmak istiyoruz.”