15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin anayasal düzenini ortadan kaldırmayı amaçlayan darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016 tarihinde Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından ülke genelinde üç ay süreyle olağanüstü hal ilân edilmiştir. OHAL süresi bugüne değin iki defa uzatılmıştır.
22 Temmuz 2016 tarihinden itibaren ise, OHAL kararnameleri çıkartılmaya başlanmıştır. Bugüne değin yayımlanan 21 OHAL kararnamesinden sadece beşi TBMM’de görüşülmüş ve yasalaştırılmıştır.
Söz konusu kararnamelerin hemen hepsinde içerik yönünden Anayasaya aykırılık vardır. OHAL KHK’larıyla olağanüstü hal ilân edilmesini gerekli kılan nedenlerle sınırlı konularda geçici önlemler alınabilir. Yasalarda etkisini OHAL sonrasında sürdürecek kalıcı değişiklik yapılamaz.
Ceza yargılaması koruma tedbirlerinin koşullarında, şüpheli aleyhine değişikliğe gidilmesi, soruşturma ve kovuşturmalarda savunma hakkının ölçüsüzce kısıtlanması kabul edilemez.
OHAL KHK’larıyla, yargı yolu kapalı olarak, kişilerin kamu görevinden temelli ihraç edilmesi Anayasaya aykırıdır.
15 Temmuz 2016 ile 15 Şubat 2017 tarihleri arasındaki bazı uygulamaların rakamsal dökümü ürkütücü sonuçlar vermektedir.
Şöyle ki;
71.274 Gözaltı,
41.326 Tutuklama,
100.000 İdarî-adlî yargılama bekleyen kişi,
4.180 Görevden alınan bilim insanı,
2.808 Üniversiteleri kapatıldığı için işsiz kalan akademisyen,
156 Tutuklu gazeteci,
12 Tutuklu Milletvekili
Kapatılan, 35 hastahane, 934 ilk-orta-lise, 109 öğrenci yurdu, 104 vakıf, içlerinde Çağdaş Hukukçular Derneği’nin de olduğu 1125 dernek, 15 üniversite, 29 sendika, 3 haber ajansı, 16 televizyon kanalı, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi, 29 yayınevi.
OHAL KHK’larının amaç ve kapsamı, darbe girişimi ve terörle mücadele ile sınırlı olması gerekirken, bu sınırın aşıldığı aşağıdaki örneklerde görülmektedir:
- Hâkimler ve Savcılar yasasında yer alan adaylığa atanma koşulundaki “en az 70 puan almak kaydıyla” ibaresi kaldırılmış,
- İlkokul mezunlarına uzman çavuş olma olanağı getirilmiş,
- Motorlu araçlarda kış lastiği uygulaması öngörülmüş,
- Üniversite rektör adaylarının seçimle belirlenme yöntemi kaldırılmış,
- Kamu varlıklarının Fona devredilmesini sağlayan yasa değişikliği, OHAL KHK’ları ile gerçekleştirilmiştir.
Halkoylaması öncesinde 9 Şubat 2017 gün ve 687 sayılı KHK ile Seçim Yasasında -hukuka aykırı- değişiklik yapılarak Yüksek Seçim Kurulu’nun özel radyo ve televizyonlarla ilgili denetim yetkisini öngören 149/a maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu düzenlemeye ilişkin uygulamanın Anayasanın 67/son ve 79/son maddeleri uyarınca bir yıl sonra yürürlüğe girmesi gerekirken, bu hükümler de ihlâl edilerek değişiklik yayımı tarihinde yürürlüğe konulmuştur.
Hukuka aykırı uygulamaları gidermek için, “OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu” kurulması bir çözüm değildir. Sayıları yüzbinleri bulabilecek olan başvuruları yedi kişiden oluşan bir komisyonun etkin ve yeterli şekilde inceleme yapabilmesi beklenemez. Kaldı ki, sadece komisyonun vereceği kararlara karşı yargı yolunun açık olması hak arama özgürlüğünün engellenmesi demektir.
Hukuka aykırı işlemleri geri almadan sorunun çözümü olanaklı değildir.
Av. Yaşar Çatak
Türk Hukuk Kurumu Başkanı