Ana SayfaArşivMakalelerMONTREUX (MONTRÖ) BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ’Nİ KANAL İSTANBUL İLE DELMEK

MONTREUX (MONTRÖ) BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ’Nİ KANAL İSTANBUL İLE DELMEK

 Kurumumuz Üyesi Prof Dr. Hikmet Sami Türk’ün yazılı açıklaması :

 

      “Öyle anlaşılıyor ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Montreux Boğazlar Sözleş-mesi’nin açılacak Kanal İstanbul ya da –Türkçe doğru isim tamlamasıyla– İstanbul Kanalı hakkında uygulanmayacağını, o şekilde ‘daha rahat ve huzurlu’ olacağımızı düşünmektedir.

       Boğazlar üzerinde Türkiye’nin tam egemenliğini kuran ve 85 yıldır yürürlükte olan Montreux (Montrö) Boğazlar Sözleşmesi’nin İstanbul Kanalı hakkında uygulanmaması, Sözleşme’nin kanal açarak delinmesi, dolaylı yoldan çiğnenmesi demektir. Kanuna karşı hile anlamına gelecek olan bu durumun Sözleşme’yi  tartışmalı hâle getirmesi kaçınılmazdır.

      Oysa Montreux Sözleşmesi, Karadeniz’de kıyısı bulunan devletler (bugün Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Moldova, Ukrayna, Rusya Federasyonu, Gürcistan) ile kıyısı bulunmayan devletler (örneğin ABD, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan, İran, Çin, Japonya vb) arasında çok duyarlı bir denge kurmuştur. Nitekim 18. maddesinin 1. fıkrası uyarınca Karadeniz’de kıyısı bulunmayan devletlerin barış zamanında Türk Hükümetinden izin alarak bu denizde bulundurabilecekleri savaş gemilerinin toplam tonajı sınırlandırılmıştır. 18.  maddenin 2. fıkrası uyarınca Karadeniz’de kıyısı bulunmayan devletlerin savaş gemileri, hangi amaçla olursa olsun, bu Denizde 21 günden çok kalamaz.

       Eğer İstanbul Kanalı bu sınırlamaları aşmak için inşa edilirse, Montreux Sözleşmesi’nin sözü edilen hükümleri fiilen ilga edilmiş olur.  Bu, Türkiye’ye hiçbir yarar sağlamayacak yanlış bir uygulama olur. Doğru olan, Montreux Sözleşmesi ile kurulan dengenin korunmasıdır. Çünkü Montreux Sözleşmesi, Karadeniz’in bir barış denizi olarak kalmasını sağlamıştır. Eğer İstanbul Kanalı ile örneğin ABD savaş gemilerine Montreux Sözleşmesi sınırlamalarına tâbi olmaksızın Karadeniz’e geçiş yolu açılırsa; bu, ABD ile Rusya Federasyonu arasında silâhlı bir  çatışma ortamına kadar gidebilecek olaylara yola açabilir.

      Nitekim son günlerde ABD’nin Rusya Federasyonu ile sınır uyuşmazlığı olan Ukrayna’ya destek vermek için Karadeniz’e iki savaş gemisi göndereceğini açıklaması üzerine; Rusya da, karşı önlem olarak Hazar Denizi Filosuna ait 15 savaş gemisini tatbikat için Karadeniz’e yönlendirmiştir. Bu, Karadeniz’de suların ısınmaya başlaması demektir.

      Eğer Montreux Sözleşmesi sınırlamaları içinde  dahi  böyle bir durum ortaya çıkabiliyorsa; Sözleşme hükümlerine tâbi olmayacağı düşüncesiyle açılacak İstanbul Kanalı’nın 85 yıllık barış denizi Karadeniz’in savaş alanına dönüşmesine yol açabilme olasılığı gözden uzak tutulmamalıdır. Böyle bir  durumda Türkiye ‘rahat ve huzurlu’ kalabilir mi?”

 (14.4.2021)