TÜRK HUKUK KURUMU
Association des Juristes Turcs.Turkish Law Association. Der Turkische Juristenverein
MEDENİ KANUNUN ( YURTTAŞLAR YASASI’NIN)
KABULÜNÜN 91. YILI
UYGAR TOPLUMUN YOLUNU AÇAN VE HUKUK DEVRİMİMİZİN ÇAĞDAŞLIĞA OLAN YÖNÜNÜ BELİRLEYEN “TÜRK MEDENİ KANUNU “ 91 YIL ÖNCE 4 EKİM 1926’DA YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİR.
BU YASAYLA İLGİLİ OLARAK BÜYÜK ATATÜRK’ÜN , DÖNEMİN BAŞBAKANI İSMET İNÖNÜ’NÜN VE ADALET BAKANI MAHMUT ESAT BOZKURT’UN SÖZLERİNİ, ÜLKEMİZİN BUGÜN İÇİNDE BULUNDUĞU KOŞULLARI GÖZÖNÜNE ALARAK DEĞERLENDİRMENİZİ SAYGIYLA DİLERİM.
Türk Hukuk Kurumu Başkanı
Av. Yaşar ÇATAK
“Yeni Türkiye, ne zamana ne de ihtiyaca uymayan mecellenin hükümlerine bağlı kalamaz. En uygar uluslar derecesinde hukuk kurallarımızı da iyileştireceğiz. Yüz sene, beşyüz sene, bin sene evvel yaşayan bir toplum için yapılan yasalarla bugünkü toplumu yönetmeye kalkışmak gaflettir, cehalettir.
Zaman ilerledikçe, ilim ilerledikçe, medeniyet dev adımlarla yürüdükçe, hayatın, asrın bugünkü gerçeklerine göre evlat yetiştirmenin güçlüklerini biliyoruz… Bugünün anaları için gerekli özellikleri taşıyan evlatlar yetiştirmek… Pek çok yüksek özelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır. Bu sebeple kadınlarımız daha çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar.
Türk kadını dünyanın en münevver, en faziletkâr ve en ağır kadını olmalıdır. Ağır sıklette değil; ahlakta, fazilette ağır vakur olmalıdır. “
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
“Medeni Kanun’a kadar bizde şahsi haklar şeri hükümlere bağlanmıştı.Medeni Kanun’un kabulü, bunun için başlıbaşına bir karardır.Medeni Kanunun çıkması, iç politika bakımından,hem takdirle karşılanmış, hem bizi irtica çevrelerine karşı son derece tenkide maruz bırakmıştır. Ama, dini devlet işlerinden ayırmak için şahsi hukuku medeni bir usule raptetmek şarttı ve bu esaslı bir adımdı.Onu yapmakla yeni devletin bünyesinde tam bir ilerleme kaydetmiş olduk.”
“Atatürk, Medeni Kanun ile iftihar eder ve ona çok güvenir, devrimlerinin en güzellerinden sayardı .”
İSMET İNÖNÜ
“Türk yenileşme tarihi tanık tutularak denilebilir ki: Türk ulusu yüzyılımızın gereklerine uygun olarak vücuda getirilen kabul edilebilir ve sağlam ve akıl ve zeka ile yoğrulmuş yeniliklerden hiçbirine karşı çıkmamıştır. Bütün bu yenileşme tarihimiz sürecinde kamunun yararı düşüncesiyle vücuda getirilen yeniliklerle yalnız çıkarları bozulmuş olan gruplar mücadele etmek durumunda kalmışlar ve halkı din adına, yanlış ve geçersiz inançlar adına kandırıp düzensizliğe sürüklemişlerdir. Unutmamak gerektir ki Türk ulusunun kararı çağdaş uygarlığı kayıtsız ve koşulsuz bütün ilkeleri ile kabul etmektir. Bunun en açık ve canlı kanıtı devrimimizin kendisidir. Çağdaş uygarlığın Türk toplumu ile bağdaşmayan noktaları görülüyorsa bu Türk ulusunun beceri ve yeteneğindeki eksiklikten değil, onu gereksiz bir biçimde sarıp sarmalamış ortaçağ örgütü ve dinsel bazı düzenlemeler ve kurumlardandır.”
MAHMUT ESAT BOZKURT