Kurumumuz Üyesi Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ ün yazılı açıklaması :
“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun dün politika faizi oranını % 9 olarak belirlemesi beklenen bir karardı. Merkez Bankası, 23 Eylül 2021’de % 19’dan başladığı indirimlerle 14 ayda % 9’a gelmiştir. Böylece politika faizi oranı, tek haneli bir rakama inmiştir.
Aslında Türkiye’de enflasyon oranının yıllık bazda % 85.51’e tırmandığı bir zamanda Merkez Bankası’nca yapılan faiz indirimleri, yabancı merkez bankalarının enflasyonla mücadele için faiz oranlarını yükselttikleri bir dönemde genel uygulama ile çelişmektedir.
Politika faizi oranlarında yapılan indirimlerin hepsinde Türk Lirası, ABD Doları ve Avro gibi yabancı paralar karşısında değer kaybetmiş, başka bir deyişle, bu paraların TL olarak ifade edilen değeri yükselmiştir. Siyasî iktidarın Merkez Bankası’na uygulattığı para politikası ile kredi faizlerinin düşmesi ve üretimin artması, iş alanlarının genişlemesi; yabancılar için ucuzlayan Türk malları ihracatının ve turizm gelirlerinin artması, bu politikadan beklediği yararlardır. Fakat bu politika, kredi faizlerinin düşmesi için yeterli olmayabileceği gibi; ithalâtın pahalılaşmasına, bu yoldan gelen girdilerle sanayi üretimi maliyetlerinin artmasına neden olan ters etkiler de yapabilir.
Ulusal paramız TL’nin değer kaybı ve satın alma gücünün azalması, özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızı yoksullaştırmaktadır. Halkımız, yıllık bazda % 85.51’e tırmanan enflasyon altında ezilmektedir. Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin kullandığı terimlerle ‘ortodoks ekonomi politikaları yerine izlenen heterodoks ekonomi politikaları’ ile ortaya çıkan durum budur.
Türkiye’nin en önemli ekonomik sorunu, enflasyonu önlemektir. Enflasyon ortamında faiz oranının indirilmesi, para talebini artıracağı için ters etki yapar. O nedenle enflasyonu önlemek isteyen yabancı merkez bankaları faiz oranlarını yükseltmektedirler.
Merkez Bankası’nın politika faizi oranını % 9’a indirirken bunu ‘faiz indirimi döngüsünün sonu’ olarak nitelemesi dikkat çekicidir. Bu açıklamaya göre % 9 oranı, daha aşağıya inilemeyecek kırmızı çizgi durumundadır.”
(25.11.2022)