26 08 2019
İçişleri Bakanlığının 19.8.2029 tarihli açıklamasıyla, Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının, haklarında yürütülen “adli ve idari soruşturma ve kovuşturmaların selameti için”, geçici tedbir olarak görevlerinden uzaklaştırıldığı duyurulmuştur. Aynı açıklamada, söz konusu kişilerin bazı söylem, davranış ve tutumları olumsuz yönde değerlendirilmiştir.
Açıklamadan anlaşıldığı üzere, görevlerinden uzaklaştırılan kişiler hakkında henüz kesinleşmiş mahkumiyet kararları bulunmamaktadır ve haklarında yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar, 31 Mart 2019 seçimlerinden önceki döneme aittir. Bu kişilerin, 31 Mart 2019 seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmelerinden sonraki dönemde idare tarafından olumsuz yönde değerlendirilen söylem, davranış ve tutumlarıyla ilgili soruşturmalar ise yenidir.
Anayasanın 127. Maddesi, görevleri ile ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma ve kovuşturma açılan yerel yöneticilerin ve yerel yönetim organı üyelerinin, İçişleri Bakanı tarafından kesin hükme kadar geçici tedbir olarak görevlerinden uzaklaştırılabileceğini öngörmüştür. 5393 sayılı Belediyeler Kanununun 47. Maddesi de aynı yönde olup, görevden uzaklaştırma kararının, idare tarafından iki ayda bir gözden geçirilmesini öngörmektedir.
Kanunun 45. Maddesine 674 sayılı OHAL KHK’sı ile eklenen fıkrayla, belediye başkanının, başkan vekilinin ve belediye meclis üyesinin, görev suçları dışında, terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları nedeniyle görevden uzaklaştırılmalarına ve yerlerine görevlendirme yapılmasına olanak tanınmış ve bu yetki, 674 sayılı OHAL KHK’sı 6758 sayılı yasa ile yasalaştırılarak kalıcı hale getirilmiştir.
Konuya bu çerçeveden bakıldığında, görevden uzaklaştırmaların ve kayyım atamalarının biçimsel olarak yasaya uygun olduğu ileri sürülebilir. Ancak, biçimsel olarak yasaya uygunluk, demokratik hukuk devletinin olmazsa olmaz ögelerinden sadece biridir. Diğer olmazsa olmaz ögeler ise, Devletin, demokratik çoğulculuğu koruyup gözetmesi ve hukuk güvenliğini sağlamasıdır. Bu bağlamda, herkesin, mahkumiyet kararı kesinleşene kadar suçsuzluk karinesinden yararlanması; yetkililerin de, seçilmiş görevlileri görevlerinden uzaklaştırırken, suçlamalarını yeterli kanıtlara dayandırmaları ve orantılı davranmaları gerekmektedir. Bu ögelerin eksik olması durumunda, görevden uzaklaştırmalar, demokratik toplum için gerekli görülmez ve hukuk güvenliği ile bağdaşmaz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Av. Yaşar Çatak
Türk Hukuk Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı