Ceyhun Atuf Kansu Diyor Ki…
Elbet ve gene de Cumhuriyet, Atatürk’ün deyimiyle: “İlelebet Cumhuriyet: Gericinin, yobazın, bağnazın korkulu düşü, panzehiri, baş avcısı, yokedicisi Cumhuriyet, laik ve halkçı, ulusçu ve devrimci Cumhuriyet! Ortaçağ dinsel devletinden ve onun yağma sofrasından çimlenmiş, onun toplumsal düzenini şeriat yasalarıyla kendi çıkarı için yorumlamış, etkilemiş ve en son din sömürücüsü de temizlenene, halkın duru Tanrısal inancından din sömürücüsünün ağusu akıtılana değin Cumhuriyet, hep Cumhuriyet ve sonsuzluğa doğru Cumhuriyet: Laikliğin çiçekleri, halkın gönlünde, halkın düşüncesinde, halkın yaşantısında açana değin çağdaş bir uygarlık özgür düşüncede, özgür vicdanlarda en güzel ürünlerini verene değin Cumhuriyet! Tanrısal inancı devletin yağma yasası olmaktan kurtarıp, insanların özgür, duru, açık ve ışıklı inançları haline getirene değin Cumhuriyet, lâik, anayasacı ve devrimci Cumhuriyet.
Tarihimizde, ne zaman bir ilerleme, bir yenileşme ve hele hele toplum düzenini çağdaş düzene yöneltmek isteyen bir köklü değişme olsa, bu ilerlemelerin, bu yenileşmelerin, bu değişimlerin karşısına, hep bu şeriatçılar, ümmetçiler, halifeciler, yasakçılar ordusu çıkmıştır. Ama, tarihimizde bir defa, o da, Kurtuluş Savaşı ardından halkın zaferiyle, Cumhuriyet, laik Cumhuriyet, bu gericiler ordusunu da yenerek, ilerlemelerin, yenileşmelerin, değişmelerin temelini lâikliğe, yani devleti halkın kendi dünyasının, kendi çıkarlarının, kendi inançlarının, kendi yasalarının temeline oturtmuştur. Elbette lâik Cumhuriyet! Gene sonsuza değin. Laikliği vermek Cumhuriyeti vermek demektir, Demokrasiyi vermek demektir, özgürlüğü vermek demektir.!
Asla vazgeçmeyeceğiz. vazgeçenler sadece kaybedenlerdir.
YAŞASIN CUMHURİYET