Ana SayfaArşivBasın DuyurularıAYM’nin Enis Berberoğlu hakkında verdiği kararaİstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce uygulaması hakkında...

AYM’nin Enis Berberoğlu hakkında verdiği kararaİstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce uygulaması hakkında açıklama:

15 10 2020

“IŞIKLAR YANIYOR”POLEMİĞİ ÖNCELENEREK HUKUK DEVLETİ CİNAYETİ PERDELENİYOR.

                                                          

YARGI KARARLARI ELEŞTİRİLEBİLİR. ANCAK, YOK SAYILAMAZ. UYULUR.

 

Anayasa Mahkemesi, 17.09.2020 tarihinde, Enis Berberoğlu’nun başvurusuna ilişkin olarak; Anayasa’nın 67. maddesinde güvence altına alınan “seçilme ve siyasî faaliyette bulunma” veAnayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarınınihlal edildiğine karar vermiştir. Söz konusu kararın gerekçesi 09.10.2020 tarihinde 31269 sayılı resmî gazetede yayınlanmıştır.

 

Yeniden yargılama yapılmak üzere, kararın bir örneğinin gönderildiği İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 13.10. 2020 tarihinde verdiği kararda, Enis Berberoğlu hakkında verilen hak ihlali kararında yapılması gerekenlere hükmedilirken, AYM kararının yerindelik denetimi kapsamında olduğunu belirtmiş ve yeniden yargılama yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir.

 

 

Her şeyden önce belirtmek gerekir ki; hak ihlalinin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmetmek 6216 sayılı Kanun m.50 f.1’de belirtildiği üzere,  tamamen Anayasa Mahkemesi’nin yetkisindedir. Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararlara uyulması ise anayasal bir zorunluluktur (Anayasa m.153/son). Bu itibarla, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılması gereken; yeniden yargılama yapmak suretiyle, kesin hükmü kaldırarak hak ihlalini ve sonuçlarını gidermektir. Yerindelik denetimi yapıldığı gerekçesiyle kararın gereğinin yerine getirilmemesi bir hukuk devletinde kabul edilemez. Kaldı ki AYM’ nin “konunun esasına girerek yerindelik kararı verildiğini” söylemekte güçtür. AYM kararının, Berberoğlu’nun yeniden yargılanabilmesi için; Tekrar MV. Seçilmiş olması nedeniyle dokunulmazlığının da yeniden kaldırılması gerektiği şeklinde anlaşılması gerekir.  İhlalin mahkeme kararından kaynaklanması halinde, mahkemenin yeniden yargılama yapmakla, ihlali ve sonuçları ortadan kaldırmakla yükümlü olduğu hususu 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 2.fıkrasında da açıkça düzenlenmiştir:

 

Sonuç olarak; Anayasa Mahkemesi kararları herkes gibi yargı organlarını da bağlar. Yargı kararlarının yerine getirilmesi zorunluluğu doğruluklarından değil bağlayıcı olmalarından kaynaklanır, Yargı kararlarına bizzat yargı organları tarafından uyulmamasının orman kanunlarını geçerli hale getireceği unutulmamalıdır.

Yargıdaki bu olumsuz gelişmelerin; “yeniden yapılandıralım” söylemi altında -zaten. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı yönünden sorunlu olan-  AYM’ yi daha da etkisizleştirmek ve gerçekte ortadan kaldırmak sonucunu doğuracak niyetlere gerekçe olmamasını dileriz.

 

Av. Yaşar Çatak

Türk Hukuk Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı