Kurumumuz Üyesi Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ ün yazılı açıklaması :
“Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün adı, Milletimizin kafasında ve kalbindedir. Hiç kimse, O’nun adını unutmasını, O’nun açtığı yoldan yürümesini engellemeyi başaramayacaktır. Zaman zaman görülen ters yönde kıpırdanmalar, büyük bir nehrin akışı içindeki anaforlar gibidir. Havacılıkla ilgili olmayan nedenlerle kapatılıp park yapılmak istenen Atatürk Hava Limanı da, en kısa zamanda adına uygun işlevini yeniden yapmaya başlayacaktır.”
Önceki akşam İstanbul Hava Limanında görev yapan gazete muhabirleriyle iftar yemeğinde bir araya gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun, bir gazetecinin “Muhalefetten bazı kesimlerin ‘iktidara gelirsek Atatürk Hava Limanını yeniden açacağız’ söylemini gerçekçi buluyor musunuz?” sorusuna “Atatürk Hava Limanı hikâyesi kapandı gitti, şimdi oranın kuzey–güney pistinde millet bahçesi olarak işe başlanıyor” yanıtını vermesi üzerine; bu konuda daha önce de eleştirileri olan eski Devlet, Millî Savunma ve Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk yazılı bir açıklama yaptı:
“Hayır, bu hesap kapanmadı. İstanbul’da yeni bir hava limanı açmak gerekçesiyle Atatürk Hava Limanını kapatıp millet bahçesi yapmak, bir ara korona-virüs salgınına karşı pandemik sahra hastahanesi inşa etmek için hava limanı pistlerini tahrip edenler, elbette bir gün bu yüzden Devlete ve Millete verilen zararın hesabını vereceklerdir. Sayın Bakan müsterih olabilir, bu anlamda hesap kapatılmamıştır.
Aslında 1933’ten beri kullanılan, zamanla genişletilen ve 1985’ten beri Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürk’ün adıyla anılan, uluslararası hava taşımacılığında beş kıta ile bağlantılı bir terminal olarak bu adla tanınan, 11.776.961 metrekarelik bir alan üzerinde hizmet veren Atatürk Hava Limanını kapatıp, İstanbul’un çeşitli semtlerinde şehir içinde yapılması gereken millet bahçelerinden birini burada şehir dışında yapmak için yıkım işlerine başlamanın mantıklı bir açıklaması yoktur. Dünyanın başka hiçbir yerinde de böyle bir uygulamanın örneği yoktur.
Kaldı ki, 15.840.900 nüfuslu İstanbul’un üçüncü bir hava limanı gereksinmesi, henüz bir özel ad verilmeyen yeni hava limanının inşasıyla ortadan kalkmamıştır. Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birçok yurt dışı seyahatinde Atatürk Hava Limanını kullanmaya devam ettiği görülmektedir. Ayrıca İstanbul’un coğrafî konumu, buradan dünyanın her tarafına giden uçaklarla sağlanan hava yoluyla ulaşım bağlantılarının devamını gerektirmektedir.
Konunun başka bir yönü var: Büyük hava limanlarına eski devlet başkanlarının, devlet kurucularının adlarının verilmesi, dünyada yaygın bir uygulamadır. Paris’te Charles de Gaulle, New York’ta John F. Kennedy, Vietnam’da aynı adı taşıyan kentte Ho Chi Minh hava alanları örnek olarak gösterilebilir. Bu, büyük devlet başkanı, devlet kurucusu olarak onlara saygının ve tarihten gelen unutulmaz anılarını yaşatmanın bir yoludur.
Türkiye’de de Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün adı, Milletimizin kafasında ve kalbindedir. Hiç kimse, O’nun adını unutmasını, O’nun açtığı yoldan yürümesini engellemeyi başaramayacaktır. Zaman zaman görülen ters yönde kıpırdanmalar, büyük bir nehrin akışı içindeki anaforlar gibidir. Havacılıkla ilgili olmayan nedenlerle kapatılıp park yapılmak istenen Atatürk Hava Limanı da, en kısa zamanda adına uygun işlevini yeniden yapmaya başlayacaktır.” (10.4.2022)
