Ana SayfaArşivMakalelerAnayasa Mahkemesinin Enis Berberoğlu hakkındaki son kararı ile ilgili açıklama

Anayasa Mahkemesinin Enis Berberoğlu hakkındaki son kararı ile ilgili açıklama

04 02 2021

 

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Enis Berberoğlu hakkındaki 21.1.2021 tarihli hak ihlali kararı 3.2.2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır. AYM’nin bu son kararı, Enis Berberoğlu’nun “MİT TIR’ları olayı”yla ilgili haber nedeniyle suçlandığı davada Milletvekili dokunulmazlığı olduğu halde yargılanıp mahkum edilmesinin, Berberoğlu’nun “kişi hürriyeti ve güvenliği” ve “seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” haklarını ihlal ettiğini tespit eden 17.9.2020 tarihli kararının yerine getirilmemesiyle ve belirtilen hakların ihlalinin sürdürülmesiyle ilgidir.

AYM, Anayasadaki temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilip edilmediği konusunda nihai değerlendirme yetkisinin kendisinde olduğunu, bunun, kanun yolu denetimi veya yerindelik denetimi ile benzerliğinin bulunmadığını belirtmiş ve derece mahkemelerinin, AYM kararlarına direnme ve bağlayıcılıklarını tartışma yetkilerinin bulunmadığının altını çizmiştir (kararın 88., 111. ve 115. paragrafları). Kararda, AYM kararlarının yerine getirilmemesinin, adil yargılanma hakkının “açık ve ağır ihlali”ni oluşturduğu (prg. 102); 17.9.2020 tarihli hak ihlali kararına rağmen Berberoğlu’nun hukuki dayanaktan yoksun olarak hükümlü statüsünün devam ettirilmesinin “kişi hürriyeti ve güvenliği” hakkının ihlalini sürüncemede bıraktığı gibi, hukuk devleti ve hukuk güvenliği ilkelerine de “açık ve ağır” aykırılık oluşturduğu vurgulanmıştır (prg. 131-132). AYM ayrıca, türlü bahanelere dayalı keyfi karara ve hukuk tanımaz tutum davranışlara izin verilemeyeceğine ve bu gibi karar, tutum ve davranışların, cezai, idari ve hukuki sorumluluk doğuracağına dikkat çekmiştir (prg. 142).

AYM, 17.9.2020 tarihli hak ihlali kararının nasıl yerine getirileceğini açıklamıştır (prg. 96, 99-100, 140). Buna göre, Enis Berberoğlu’nu mahkum eden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi yeniden yargılama yaparak mahkumiyet hükmünü ortadan kaldıracak ve yargılamayı durduracaktır. Yanlış yola sapılmasını önlemek için de, AYM kararının yerine getirilmesi bağlamında yapılacak yeniden yargılamanın, usul hukukundaki yeniden yargılama müessesesinden farklı olduğu belirtilmiştir (prg. 97).

AYM, hukuk dışı bahanelere dayalı kararların, tutum ve davranışların sürdürülmesi olasılığına karşı, AYM hak ihlali kararlarının yerine getirilmesinin sadece derece mahkemelerinin değil, TBMM ve HSK dahil, kamu gücünü kullanan bütün organların görevi olduğunu hatırlatarak, hak ihlallerinin sürüncemede kalmasını ve Anayasanın “açık ve ağır” biçimde çiğnenmesinin devam etmesini önlemek istemiştir (prg. 145). Kararın bu paragrafının kimi çevrelerce “siyasi bildiri” olarak yorumlandığı gözlemlenmiştir. Bu yanlış bir yorumdur. Söz konusu paragraf, derece mahkemelerinin hukuk dışı bahanelere dayalı kararlar almaları yani, dosya üzerinden yeniden yargılama yapmayı reddetmeleri, mahkumiyet hükmünü kaldırmamaları ve yargılamayı durdurmamaları durumunda, TBMM Başkanlığının, hak ihlalini daha fazla sürüncemede bırakmaksızın, Berberoğlu’nun, dokunulmazlık dahil, Milletvekilliği statüsüne bağlı haklarının iade edilmesini sağlayacak işlem yapması gerektiği biçiminde anlaşılmalıdır.  

AYM’nin bu kararı da yerine getirilmezse, AİHM önünde, AYM’nin etkin bir iç hukuk yolu olmadığı, bu nedenle, AYM’ye başvuru yolunun tüketilmesine gerek bulunmadığı ileri sürülebilecek ve AİHM tarafından da kabul görebilecektir. Bu olasılığa, AYM kararında da dikkat çekilmiştir (prg. 93).

Özgürlükleri çiğnemek yerine, ayakta tutacak yorum ve uygulamaların özlemiyle, yetkililerin hak ihlallerini sürüncemede bırakma tutumundan vazgeçmeleri dileğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.  

                                                                       

                                                                           Av. Yaşar Çatak

                                                      Türk Hukuk Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı