Kurumumuz Üyesi Prof Dr. Hikmet Sami Türk’ün yazılı açıklaması :
“AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyareti, Suriye ve diğer bazı ülkelerden Türkiye ve Avrupa ülkelerine yönelik göçler ve sığınmacılarla ilgili ortak sorunların ele alınması yanında, özellikle AB – Türkiye arasındaki Gümrük Birliğinin güncellen-mesi ve uzunca bir süreden beri bir duraklama dönemine girmiş olan Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili görüşmelere her iki tarafta en üst düzeyden verilecek bir sinyalle yeni bir ivme kazandırılması bakımından büyük önem taşımaktaydı.
Fakat Cumhurbaşkanlığı Sarayındaki görüşmenin başlangıcında tuhaf bir olay oldu. Herkes salondaki yerini alıp otururken AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ayakta kaldı. Ne yerine oturan ev sahibi konumundaki Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu konuk AB Komisyonu Başkanı von der Leyen’e oturacağı yeri göstermedi; kendisi bir yer bulup oturdu. Oysa bütün ziyaretlerde ev sahibinin öncelikle kadın misafire yer göstermesi gerekir. Bu, kadına saygının gereği olduğu kadar, en basit âdab-ı muaşeret ya da görgü kuralıdır. Avrupa kültürünün bir parçası olan bu kural, AB – Türkiye ilişkileri çerçevesinde yapılan ziyaretlerde de uyulması gereken bir kuraldır. Hele kadın misafir, AB – Türkiye ilişkilerinin gelişmesinde görevi ve konumu dolayısıyla önemli bir rol oynayacak olan AB Komisyonu Başkanı von der Leyen olduğunda özel bir dikkat gösterilmesi şarttır.
Bu olay dolayısıyla yıllar önce Fransa’da Jacques Chirac’ın Cumhurbaşkanı, Türkiye’de Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde Fransız televizyon kanalı TV5Monde Europe’ta ‘Avrupa Birliği’nin Genişleme Süreci’ konusunda yayımlanan bir tartışma programını hatırladım. O programda eski İçişleri ve Devlet Bakanı, Charles Pasqua, Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen Cumhurbaşkanı Chirac’ın tutumunu eleştirdi. Türkiye’de Başbakan ve bakan eşlerinin başörtülü olduğundan başlayıp Türkiye’nin Avrupa değerlerini paylaşmadığını iddia eden sözlerinin sonunda ‘Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne almak için ortak hangi değer var?’ dedi. Pasqua’nın açıkça söylediği bu düşünce, maalesef hâlâ bazı AB ülkelerinde birçok insanın kafasında var. Bu düşüncenin doğru olmadığını Avrupa kültürüyle bağdaşmayan yanlışlardan kaçınmak suretiyle gösterebiliriz. Bu, en basit görgü kurallarında dahi dikkatli olmayı gerektirir.”
(7.4.2021)