Ulusumuz, MUSTAFA KEMAL’ in önderliğinde verdiği Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandırmış, ardından da 94 yıl önce bugün CUMHURİYET’ i kurmuştur.
1923 de ümmet anlayışından Ulus’ a, Teokratik Devlet ’den Laik Devlet’e geçiş Cumhuriyet temelinde olmuş,
Ülkede devrimci bir dönüşümle Saltanat ve hilafet kaldırılarak egemenlik Kayıtsız Koşulsuz Ulusa devredilmişdir.
Bu Sürecin doğal sonucu olarak da Cumhuriyet, demokrasinin ön koşulu konumunu almışdır.
Cumhuriyet bayramını kutlarken, halk Egemenliği, Laiklik, demokrasi, insan hakları Sosyal Hukuk devleti kazanımlarının bugün neresinde olduğumuzu da sorgulamak durumundayız;
-Laik Cumhuriyeti kuran anlayış ve düşünce büyük bir tehdit altındadır.
-Bu tehlike giderek ciddi boyut da gelişmektedir.
-Ulusal Eğitim’in Çağdaş bilimi temel alan yapısı korunmamaktadır.
-Kültürel değerlerimiz evrensel uyumdan uzaklaşmaktadır.
Türk devriminin ve demokrasinin doğup geliştiği Parlamenter Rejim terkedilmişdir.
Büyük değişimle gerçekleştirilen ÇAĞDAŞ HUKUK DÜZENİ Hukukun üstünlüğünü anlayışı ve Hukuk Devleti’nden uzaklaşılmışdır.
Yaşanan bütün bu olumsuzluklara karşın;
Atatürk İlke ve Devrimlerini özümseyenler, Devrimci ve Aydınlanmacı bir ruhla Laik Cumhuriyete Demokratik-Laik Hukuk Devleti’ne temel olan CUMHURİYET’i kararlılıkla sahiplenecek ve koruyacaktır.