Ana SayfaArşivBasın Duyuruları28 ŞUBAT DAVASI KARARI.

28 ŞUBAT DAVASI KARARI.

24.04.2018

 

28 ŞUBAT DAVASI KARARI

     Bir dönemin Genelkurmay Başkanı ile komuta kademesi ve İstanbul Üniversitesi Rektörü’nün yargılandığı dava, yerel mahkemede sonuçlandı.

     6 yıldır süren yargılamanın  kararında 21 sanık müebbet hapse mahkum edildi.

     10 gün önce açıklanan karar, “erken Seçim” in gündeme oturması nedeniyle, medya ve kamuoyunda yeterince yer bulmadı.

     28 Şubat 1997 günlü Milli Güvenlik Kurulu Kararı ve ardından ortaya çıkan gelişmelerden sorumlu görülenler hakkında açılmış olan davalarda, ağır mahkumiyet kararları verilmişdir.

Olaylardan 15 yıl geçtikten sonra başlatılan soruşturma sonunda açılan kamu davasının, sanık savunmalarında;

     –          Soruşturma aşamasında görev yapan ve idianameyi hazırlayan savcıların halen FETÖ davaları kapsamında tutuklu ya da firari durumda oldukları,

     –          Şikayetçilerin bir bölümünün FETÖ cü oldukları gerekçesiyle TSK’dan atıldıkları,

     –          Davanın FETÖ kumpas davalarından biri olduğu,

ileri sürmüşsede, bu durumun karara bir etkisinin olmadığı görülmektedir.

            Dava boyunca, “yargılanan kişilerin en ağır şekilde cezalandırılmaları gerektiği” beklentisinin etkin şekilde dile getirilmesinin de mahkeme üzerinde bir baskı oluşturmadığı düşünülemez.

            Davanın esası ile ilgili olarak, henüz kovuşturma evresinin tamamlanmadığı düşünülse bile;

            Anayasal bir organ olan Milli Güvenlik Kurulu’nun Ulusal Güvenliği tehdit ettiğini düşündüğü gelişmeler ışığında hükümete alınması gereken önlemler hakkında tavsiyede bulunmasında ve ardından yaşanan gelişmelerde, hangi elverişli vasıtalar kullanılarak, zorlama ve fiziki güçle mağdur iradesinin baskılanıp sonuç alındığının, dolayısıyle suçun unsurunu oluşturan  cebir ve şiddetin, uygun bir şekilde ortaya konulması gereği açıktır.

            Söz konusu davanın yasada karşılığı olmayan “post modern darbe” olarak nitelendirilmesi bile hukuki yönünü gölgelemektedir. Zira, darbe suçları teşebbüs aşamasında da kalsa herkes tarafından farkına varılabilecek, dört duvar arasında gizli kalması mümkün olmayan suçlardır. 28 Şubat 1997 tarihinde ve sonrasında ülkemizde yaşananların Anayasal düzenin ortadan kaldırılmasına teşebbüs oluşturduğu söz konusu dava açılana kadar kamuoyu tarafından bilinen ve yaygın olarak kabul edilen bir durum olmadığı düşünüldüğünde, bu davanın hukuki gerekçelerden ziyade siyasi nedenlerle açıldığı hususunda haklı bir şüphe oluşmaktadır.

                                                                                          Türk Hukuk Kurumu

                                                                                                  Başkanı

                                                                                             Av. Yaşar Çatak