Ana SayfaArşivMakalelerGAZZE’DEKİ SOYKIRIM

GAZZE’DEKİ SOYKIRIM

                                                 Prof. Dr. Türk:

“Gazze’deki soykırımın önlenmesi için İsrail-Filistin savaşında acil ve kalıcı ateşkes ilân edilmesi, ABD  ve bazı  Avrupa devletlerinin İsrail’e destek vermekten vazgeçmeleri gerekir. Barış için savaşın  durdurulması, İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmesi, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da kurulan  bağımsız Filistin Devletinin tanınması şarttır.”      

    7 Ekim 2023 günü Filistinli bir paramiliter örgüt olan Hamas’ın roket atışlarıyla başlayan İsrail-Filistin savaşı, 145  günden beri devam  ediyor. Bu  konuda eski Devlet, Millî Savunma ve Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk yazılı bir değerlendirme yaptı:  

“İsrail-Filistin savaşı,  yalnız Hamas ve İsrail ordusu arasında olmuyor. Hamas saldırısı karşısında Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 51. maddesinde öngörülen meşru savunma hakkını kullandığını söyleyen İsrail, bunun çok ötesine geçen bir harekât yapıyor. Hamas’ı yok etmek adına erkek,  kadın, çocuk, genç, yaşlı tüm Filistinlileri hedef alan bir katliam gerçekleştiriyor ya da onları bu sonuca gidecek koşullarda yaşamaya zorluyor. Okul, hastane, kilise ve camiler ile sığınmacı kamplarını da bombalayan İsrail’in saldırıları sonucunda Gazze’de ölen  Filistinlilerin sayısı, bugün (29 Şubat 2024) itibariyle 30.035’e, yaralananların sayısı 70.457’ye ulaştı. Bu rakamlar, katliamın  soykırım boyutlarında olduğunu gösteriyor.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 9 Aralık 1948 günü kabul ettiği Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Hakkında Sözleşme’nin sözleşmeci tarafların yükümlülüğü ve soykırım  suçunun tanımı ile ilgili ilk iki maddesi Türkçe  çevirileriyle şöyledir:

“Sözleşmeci Taraflar, soykırım ister barış, ister savaş zamanında işlenmiş olsun, bir devletler hukuku suçu  olduğunu tasdik ederler ve bu suçu önlemeyi ve cezalandırmayı taahhüt ederler.” (m. 1)

“Bu Sözleşmede soykırım, aşağıdaki fiillerden herhangi birinin millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubun tamamen veya kısmen yok edilmesi  maksadıyla işlenmesi anlamına gelir:

  1. Grup üyelerinin öldürülmesi,
  2. Grup üyelerine  bedenî veya aklî  ciddî zarar verilmesi,
  3. Grubun, fizikî varlığının tamamen veya kısmen yok edilmesi sonucunu doğuracak yaşam koşullarına kasıtlı olarak tabi tutulması,
  4. Grup içinde doğumları engelleyecek önlemler alınması,
  5. Grubun çocuklarının zorla başka bir gruba nakledilmesi.” (m. 2)

Soykırım Sözleşmesi, günümüzde 140 ülkenin taraf olduğu uluslararası bir sözleşmedir. 1948’de kurulan İsrail, bu Sözleşmeyi 1949’da imzalamış, 1950’de onamıştır. Aynı yıl Türkiye’nin Sözleşme’ye katılımı, 23.2.1950 tarih ve 5630 sayılı Kanun’la onanmıştır.    

Nazi dönemi Almanya’sında öldürülen 6 milyon Yahudinin akıbetine uğramamak için aralarında Türkiye de bulunan başka ülkelere sığınan, bu arada vaat edilen topraklar olarak gördükleri Filistin’e göçen Yahudilerin kurdukları İsrail’in, Filistinlileri soykırıma uğratmaması gerekir. Bu, hem İsrail’in de imzaladığı Soykırım Sözleşmesi ile üstlendiği yükümlülüğe aykırıdır; hem Yahudilerin geçmişte çektikleri acıların benzerini Filistinlilere yaşatmak anlamına gelmektedir.

Gazze’deki soykırımın önlenmesi için İsrail-Filistin savaşında –bugün Avrupa Parlamentosu’nun yaptığı çağrıda belirtildiği gibi– “acil ve kalıcı ateşkes” ilân edilmesi, ABD  ve bazı  Avrupa devletlerinin İsrail’e destek vermekten vazgeçmeleri gerekir. Barış için savaşın  durdurulması, İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmesi, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da kurulan  bağımsız Filistin Devletinin tanınması şarttır.

 (29.2.2024).