Kurumumuz Üyesi Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ ün yazılı açıklaması :
Kullandığımız Türk Lirası banknotlarının üzerinde yazılı olduğu gibi, 14 Ocak 1970 tarih ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca ‘Türkiye’de banknot ihracı imtiyazına sahip’ olan Banka, Eylül 2021’de % 19’dan indirmeye başladığı politika faizi oranını geçen ay % 13’e getirdikten sonra, bu gün aldığı kararla % 12’ye düşürmüştür. Türkiye’de enflâsyon oranının % 80’nin üzerine tırmandığı bir zamanda yapılan bu faiz indiriminin çıkardığı Dolar banknotları uluslararası ödemelerde de kullanılan ABD Merkez Bankası’nın dün faiz oranını 75 baz puan artırarak % 3-3.25 aralığında belirlemesinden ve Başkanı Jerome Powell’in enflâsyon oranını % 2’ye düşürünceye kadar faiz oranını artırmaya devam edeceklerini açıklamasından sonra gerçekleşmesi ilginçtir.
Bu gün alınan indirim kararı, 1211 sayılı Kanun’un ‘Temel görev ve yetkiler’ kenar başlıklı 4. maddesi ile çelişmektedir. Bu maddenin ilk iki fıkrası şöyledir:
‘Bankanın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Banka, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını kendisi belirler.
Banka, fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla Hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler.’
Merkez Bankası’nın yasa ile belirlenen görev ve yetkilerine aykırı, fakat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın naslara dayalı ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ görüşüne uygun olarak aldığı bu kararın sonucu, –bundan önceki faiz oranlarının indirilmesinde görüldüğü gibi– Türk Lirası değerinin Dolar ve Avro gibi yabancı paralar karşısında düşmesi, başka bir deyişle, döviz kurlarının yükselmesi, iç piyasada satın alma gücünün azalması, özellikle işçi, memur ve emekli gibi dar gelirli vatandaşlarımızın artan fiyatlar karşısında yoksullaşması olacaktır. İndirimden beklenen yabancılar için ucuzluk yoluyla ihracat ve turizm gelirlerinin artışı, ithalâtın pahalılaşması ve üretimdeki bütün girdi fiyatlarının artması sonucunda fazla bir anlam taşımayacaktır.
Merkez Bankası’nın politika faizini % 12’ye indirme kararı, değer kaybına uğratılan Türk Lirası için intihar niteliğinde sonuçlar doğuracak, Türk Lirasından kaçışı, Dolar ve Avro gibi yabancı paralara yönelmeyi hızlandıracaktır. Sadece bankalarda tasarruf edebilecek parası olanların yararlandığı kur korumalı mevduat uygulaması dahi bunu durduramayacaktır. Merkez Bankası’nın Türk Lirası ve onu kullanan Türk halkı için böylesine olumsuz sonuçlar doğuracak bir karar almaması gerekirdi.” (22.9.2022)