Ana SayfaArşivMakalelerBAŞTAN AÇIK BÜTÇE

BAŞTAN AÇIK BÜTÇE

Kurumumuz Üyesi Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ ün  yazılı açıklaması :   

 

“2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, Anayasa’nın 161. maddesinin III. fıkrasında öngörüldüğü gibi ‘malî yılbaşından en az yetmişbeş gün önce Türkiye Büyük Millet Meclisine’ sunulmuş bulunuyor. Bu bakımdan Anayasa’ya tam uygunluk var. Ama 4 trilyon 470 milyar TL gidere karşılık 3 trilyon 810 milyar TL gelir öngörülmesi bakımından aynı söz söylenemez. Bir malî  tahmin niteliğindeki bütçeler açık verebilir. Olağan koşullarda bu, yıl sonundaki gelir ve gider toplamları arasındaki farkla ortaya çıkan bir durumdur. Fakat 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi, ilk kez daha baştan 660 milyar TL açık veren, gelir ve giderleri denk olmayan bir bütçe olarak teklif edilmektedir.

Bütçelerin gelir ve gider tahminleri toplamlarıyla denk olması temel ilkedir. 1876’da Meşrutiyeti getiren ilk yazılı anayasamız  Kanun-i Esasî’nin 98. maddesinde eş anlamlı iki terim olarak ‘Bütçe yani Muvazene-i umumiye kanunu’  (sözcük anlamıyla Genel denklik kanunu), 99 ve 103.  maddelerinde ikinci terim, 102. maddesinde  ‘Muvazene kanunu’, hatta sadece ‘muvazene’  kullanılmış; Cumhuriyet döneminde 1924 Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun  95 ve 97 maddelerinde ‘Muvazenei umumiye kanunu’ terimi kullanılmaya devam etmiş, 96. maddede sadece ‘muvazene’ terimi kullanılmıştır. Bu terimler, muhasebe bakımından gelir ve giderleri denk bir bütçeyi ifade etmektedir.   

Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun 1945’te Anayasa olarak  Türkçeleştirilmesiyle bu terimler yerine ‘Bütçe kanunu’ ve ‘bütçe’ terimleri kullanılmaya başlanmıştır. 1961 Anayasası’nın 64/I, 93,  94 ve 126. maddeleri ile   1982 Anayasası’nın 87,  89/II,   ilk metnindeki 161-163. maddeleri ile onları 6771 sayılı Kanun’la bir ayıklama yaparak ve  kesin hesap hükümlerini ekleyerek birleştiren 161. maddesinde ‘bütçe’ ve ‘bütçe kanunu” terimleri kullanılmıştır. Bu terimler, ‘muvazene’ ve ‘muvazene kanunu’ gibi gelir-gider denkliğini göstermese de bütçenin niteliğinde denklik  vardır.  

Merkezî yönetim bütçe denkliğinin sağlanması ve bozulmaması için Anayasa’nın yürürlükteki 161. maddesinin V-VIII. fıkralarında bütçe görüşmeleri, değişiklik önergeleri, ödenek ve harcama tutarları, cari yıl bütçesindeki ödenek artış teklifleri ile ilgili önemli sınırlamalar vardır. Örneğin V. fıkraya göre TBMM üyeleri, ‘Genel Kurulda kamu idare bütçeleri  hakkında düşüncelerini her bütçenin görüşülmesi sırasında açıklarlar’, ama ‘gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar’.

10.12.2003 tarih ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 13. maddesinde  sıralanan ‘Bütçe ilkeleri’ arasında (h) bendi olarak ‘Bütçelerde gelir ve gider denkliğinin sağlanması esastır.’ hükmü bulunmaktadır. Aynı Kanun’un 15. maddesinin II.  fıkrasına göre ‘Merkezî yönetim bütçe kanununda, yılın ve izleyen iki yılın gelir ve gider tahminleri, varsa bütçe açığının veya fazlasının tutarı, açığın nasıl kapatılacağı veya fazlasının nasıl kullanılacağı, … [ile ilgili] hükümler yer alır.’

Bu nedenle, önce TBMM Bütçe Komisyonu’nda, sonra Genel Kurulda görüşülecek olan, daha baştan denk olmayan 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile ilgili en önemli tartışma  konularından biri,  660 milyar TL açığın uygulanan heteredoks ekonomi politikaları ile %  83.45’e çıkan enflasyona yeni bir ivme kazandırmadan nasıl kapatılacağı olacaktır.”

(18.10.2022)