Ana SayfaArşivMakalelerANA MUHALEFET PARTİSİ LİDERİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMAK

ANA MUHALEFET PARTİSİ LİDERİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMAK

Prof. Dr. Türk:

“İşin hazin tarafı, tutum ve davranışlarıyla iktidar partisine çok yaklaşmış  bir muhalefet partisinin rakip ana muhalefet partisi lideri hakkında suç ihbarı yoluyla baskı yapmaya kalkışmasıdır.”

MHP’nin üç genel başkan yardımcısına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdar-oğlu’nun çeşitli demeçlerini incelettirip Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunması üzerine eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, yazılı bir açıklama yaptı:

“Anayasa’mıza göre ‘demokratik siyasî hayatın vazgeçilmez unsurları’ olan siyasî partilerin amacı, ülkenin ekonomik, siyasî, hukukî ve diğer bütün  sorunlarının çözümüne ilişkin program ve görüşleriyle, düzenli  aralıklarla yapılacak seçimlerde yurttaşlardan alacakları oylara göre iktidar veya muhalefet olarak  Devlet yönetiminde ve yerel yönetimlerde sorumluluk üstlenmek veya denetimde bulunmaktır.  Çok partili siyasal yaşamda partiler arasındaki demokratik yarışın dürüstlük ve nezaket kuralları içinde kutuplaşmalara, husumet ve düşmanlıklara meydan vermeksizin centilmence yürütülmesi gerekir. Bu süreçte siyasî partiler, elbette kendi görüş ve önerilerinin ülke için daha uygun ve yararlı olduğunu anlatırken rakip partilerin görüş ve önerilerini de eleştireceklerdir. Ancak bu, hiçbir zaman rakip siyasî partilerin  yöneticilerini saf dışı bırakmaya yönelik bir arayışa dönüşmemelidir.

Siyasî parti liderlerinin konuşmalarında bir suç unsuru varsa Cumhuriyet savcıları gereğini yaparlar. MHP’nin Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nun polislere verdiği bir görevi üstlenerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına  suç duyurusunda bulunması gereksiz, siyasî partiler arasındaki iyi ilişkilerin dostça yürütülmesi bakımından  doğru olmayan bir davranıştır.

Kaldı ki CHP Genel Başkanı İzmir Milletvekili Kılıçdaroğlu,güncel sorunlara ilişkin görüşlerini zaman zaman  TBMM Genel  Kurulunda ve her hafta CHP Meclis Grubunda yaptığı konuşmalarla açıklamakta  ve bu konuşmalar TRT 3 ve diğer bazı televizyon kanallarında canlı olarak yayınlanmaktadır. Anayasa’nın ‘Yasama dokunulmazlığı’ kenar başlıklı 83. maddesinin I. fıkrasına göre; ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste öne sürdükleri düşüncelerden, … bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.’ Bu hüküm, Anayasa’nın 95. maddesi uyarınca ‘en az yirmi üyeden meydana gelen’ siyasî parti gruplarının çalışmaları hakkında da uygulanır.

  Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Meclis dışındaki konuşmaları da, –doğrudan doğruya katıldığı il kongreleri, Kurultay, Parti Meclisi, Merkez Yönetim Kurulu gibi organların parti içi sorunlarıyla ilgili olmadıkça– genellikle Meclis’te yaptığı konuşmaların tekrarı niteliğindedir. Bunların dışındaki demeçlerinde de CHP’nin program ve görüşleri yanında,  güncel olaylar hakkında  düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlükleri çerçevesinde aynı veya benzer görüşleri açıklamaktan başka  ne söyleyebilir?

   İşin hazin tarafı, tutum ve davranışlarıyla iktidar partisine çok yaklaşmış  bir muhalefet partisinin rakip ana muhalefet partisi lideri hakkında suç ihbarı yoluyla baskı yapmaya kalkışmasıdır.”